![translation](https://cdn.durumis.com/common/trans.png)
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
<Evlilik Danışmanlık Şirketi'ne Hoş Geldiniz> Gerçek Evlilik Mümkün mü? [3]
- tr Writing language: Korece
- •
-
tr
Referans Ülke: Güney Kore
- •
- Hayat
Dil Seç
Text summarized by durumis AI
- Arkadaşlarım peş peşe evlenirken, ben tek başıma kaldım ve evlilikle ilgili endişelerim ve telaşım arttı.
- Çevremdeki insanların tesellileri ve tanışma tekliflerine rağmen, evlilikle ilgili hayal kırıklığına uğradım, ancak artık aktif olarak iyi birini aramaya karar verdim.
- Evliliğim için ilgisizmiş gibi davranan maskemi çıkardım ve çevremdekilerden aktif olarak tanıştırılmamı istedim, çevremdekiler de benim evliliğim için çaba gösterdiler.
Arkadaşların Düğün Davetleri
Bekarlık yıllarının birikmesi mi? Sandığınızdan kolay.
Çalışıp duruyor, ara sıra tanışma toplantılarına gidiyoruz ve başarısız olunca her türlü hobiyle zaman geçiriyoruz.
Diyet yapıyor ve stilimi değiştiriyorum. Böylece yılda iki üç kere boşuna uğraşırsam, doğum günü pastası üzerindeki mumların sayısının artması bir anda oluyor.
"Arkadaşlar, ben randevuyu aldım."
Yılın sonu, Aralık ayıydı.
Hatta sevgili olup olmadığını bile bilmediğim bir arkadaşım, birdenbire düğün tarihi belirlediğini söyledi.
Çok şaşırdım ki hamile olup olmadığını bile sordum.
100 gün içinde evlenme teklifi aldığını söyledi.
"Ha? Ben de davetiyeyi aldım."
"Gerçekten mi? Ben de gelecek yıl randevu aldım."
29 yaşında. Sanki anlaşmış gibi arkadaşlarım birkaç ay arayla evlendi.
Şimdi 8 kişiden sadece ben ve 2 kişi bekarız.
Ben de otuz yaşına geldiğimde evleneceğim.
Belirsizdi, ama hiç şüphe duymadan doğal olarak düşündüm.
Herkes bunu yaparken ben geride kaldığım için endişe, telaş, baskı hissediyordum.
Ama bu hisleri bile başkalarına göstermek istemedim.
"Herkese uygun bir çift vardır" derler. Bu sözü hiç sevmiyorum.
Benimki İstanbul'da mı? Yurt dışında mı? Doğdu mu acaba?
Sokakta yürürken geçen sevgilileri görünce, onlar da çift bulmuşken neden benimki yok diye içimde öfke duyuyordum.
Ben evlilik karşıtı değilim. Sevgilimi bulup aşık olmak, evlenmek, tavşan gibi çocuklar doğurmak istedim.
Üniversiteye gidersem zayıflayacağım diyen efsane gibi, yaşlandıkça doğal olarak evleneceğimiz de bir yalandı.
Üstelik en yakın arkadaşımın gelin buketini tutamayacağım.
O yer, düğün yapacak diğer arkadaşımın oldu.
Çevremde kırk yaşını geçmiş bekar kadınlar, alkol aldıklarında yalnız oldukları için ağlıyor,
Ertesi gün de sanki hiç yaşanmamış gibi günlük hayatlarına devam ediyorlardı. Saçma tesellilerden ziyade birbirimizi görmezden geliyorduk.
Evlenen arkadaşlarım bana yakında iyi biriyle tanışacağımı söylüyordu.
Düğün davetiyesi haberlerini peş peşe aldığım o kış gecesi çok ağladım.
Ne zamana kadar umutsuzluğa kapılacağım? Benim de eksikliğim mi var? Sadece henüz tanışmadığım biri var.
En azından başkaları tarafından utanç duyulmayacak bir seviyeye ulaştığım konusunda kendime güveniyordum.
Bu yüzden ilgisizmiş gibi davranan maskeyi atıp çevremdeki herkese tanışma ricasında bulundum.
İyisi varsa tanıştırsınlar diye yalvardım.
Tepkiler iyiydi. Herkes tanışma toplantısı ayarlamaya çalışıyordu.
Evlilik Danışmanlık Şirketi'ne Hoş Geldiniz